Altınyayla Tahyurt Köyü



KÖYÜMÜZE HOŞGELDİNİZ

Merhaba köyümün güzel insanları;bu siteyi kurduğumuzdan bu güne kadar elimizde hiçbir kaynak,hiçbir malzeme olmadan sitemizi güzelleştirmek,daha üst seviyelere taşımak,maddi güçle değilde manevi güç ve duyarlılıkla neler yapılabileceğini göstermek için çırpındık durduk.Ama siz bu çabaya duyarsız kalmadınız ve o değerli desteklerinizi esirgemediniz.

Kimine boş şeyler olarak görünsede bu tür faaliyetler bizim için dolu dolu arayışlardır ;çünkü dünyada en önemli şey insanı insan yapan.insanı değerli kılan geçmişi,kimliği,özüdür.İnsan kimliksiz yaşayamaz.İşte biz bu mantıktan yola çıkarak oluşturduk bu siteyi.

Tanıdıklarımızdan destek göremesekte hayatımızda hiç yüzünü görmeyip,sesini duymadığımız sitemiz sayesinde tanıştığımız hemşehrilerimize ve tüm TAHYURTLULARA selam olsun.....



Köyün Tanıtımı

Tahyurt Köyümüz Sivas İli Altınyayla İlçesine bağlı, Sivas - Kayseri (Pınarbaşı) sınırında kurulu bulunan, ortalama 100 haneli; görülmeye değer yaylaları, çeşmeleri, şifa deposu bitkileri bulunan; besicilik, yöreye özgü peyniri ve yoğurdu ile meşhur bir köydür.

Bayrak Arkaplan

Nüfus

2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus kayıt sistemi verilerine göre köyümüzde  242 ekek, 211 kdın olam üzere toplam 453 nüfus bulunmaktadır. 


Köyümüzün Tarihi

Tahyurt köyümüz bundan yaklaşık 360 yıl önce komşu Güzeloğlan köyünün yaylası olarak kullanılmakta iken "Ali" (Ali ka(Öztürk) isimli muhterem zatın bugün evlere bitişik çayırın kenarına kışlık-yerleşik ev yapması üzerine, diğer akraba, yakınları ve tanıdıklar da buraya ev yapmış ve müstakil yerleşim yeri haline gelmiştir.

Köyün adı bir süre "Ali ka'nın Köyü" olarak bilinmiştir.
                                                             
>>Devamını Oku<<


Şifalı Bitkilerimiz

Nevruz
Sarı Çiğdem
Kuşburnu
Kavgut
Madımak
Alıç
Kuzu Kulağı
Yer Elması
Somruk



Köyümüzün Yazarları

Hamit Bulut
Şahin Yılmaz
Naim Polat
Kürşat Yılmaz
Yurdagül Erdoğan
Murtaza Yılmaz
Seyfettin Yılmaz


BİR HÜZÜNDÜ TAHYURT

Neler yaşadım ben neler…

Bazen hüzün bıraktı bende bazen neşe yaşananlar.

Bazen kapandı yollarım aylarca,

Bazen kesildi elektriklerim haftalarca,

Bazen çaresiz kaldı hastalarım günlerce.

Bazen çamura gömüldü ayaklarım,

Bazen buz kesti ellerim.

Bazen kuraklık vurdu ümitlerimi,

Bazen sel aldı emeklerimi.

Ama hep ümitle, onurumla, gururumla, başım dik bekledim buraları…

 

Nice Yiğitler, nice Analar geldi geçti bu diyardan.

Az mı ekin biçti, az mı yolma yoldu, döğen sürdü, keven söktü Büyüklerim.

Bir kalbur yavruyu bırakıp gidenler oldu vakitsizce,

Bazıları muradını alamadan, hayatının baharında buluştu kara toprakla.

Kimler yatıyor bağrımda nice hatıralarıyla sessiz ve huzurlu,

Kimilerinin yerini ancak ben bilirim bilmese de evlatları torunları…  

 

Kimleri yolcu ettim ben uzaklara gözyaşlarıyla,

Yetmiyormuş gibi Adana, Kayseri, Ankara gurbeti,

Almanya, Fransa, Danimarka da yakar oldu içimi.

Siz gurbette olsanız da benden uzaklarda, esas gurbeti ben yaşadım yıllarca.

Bekçilik yaptım bunca zamandır Ata Dede yurdunuza,

Güç aldım, cesaret aldım Resulallah Torunu Hocamdan ve Şehidimden.

Ne zaman dar’a düşseniz, ne zaman hüzünlenseniz umut oldum bu sayede sizlere…

 

Gururuyum komşularımın, ilçemin, ilimin.

Cahilliği, dargınlığı çoktan gömdüm maziye,

Hizmetine gönderdim civan delikanlılarımı Vatanımın ve milletimin…


Ben canlıyım, yaşanmaya ve yaşamaya değer Ata Yurdu, Baba Ocağıyım.

Kulağım sizde, bir haber beklerim hayırlısıyla.

Nefesinizi koklarım anne şefkatiyle, dayanamam acılarınıza, kederlerinize, incinmenize. Rüyalarıma girersiniz puslu puslu her biriniz bir başka yerde.

Boncuk boncuk terlemeniz, hıçkırıklarınız, iç çekmeleriniz ayan olur bana,

Dualarım sizedir, el açarım Huda’ya…

 

Küsmem, darılmam, unutmam sizleri ve yaşadıklarınızı.

Özlemleriniz, hasretleriniz, hatıralarınız, hayalleriniz gizlidir bende,

Siz de unutmayın beni,

Terk etmeyin yaşlı ve hüzünlü bedenimi…


Bir başka eser benim rüzgarım,

Bir şarkı fısıldar maziden buğulu sesiyle.

Bir başka kokar benim çiçeklerim, çiğdemim, nevruzum,

Gözlere ferdir, dizlere dermandır, her derde devadır nazlı duruşları, mis kokuları.

Bir başka doğar bende Güneş; ayrılmak istemez benden, Ay’ı kıskanır, sabahı zor eder kavuşmak için benim nurlu topraklarımla…


Hasret ve gurbetin hüznüyüm, ince bir özlemim…

Bir iç çekişim, bir hıçkırığım ben...

Yeniden yaşanılacak, yaşandıkça güzelleşecek bir Rüya mekanıyım...

Ruh serinliği vardır, huzur vardır bende,

Hayat ve gerçeklik hüznün buzlu camından görünür buralarda...


Bir de evlatlarım vardır.

Bazen sitemkar, bazen gurbetçi, bazen gariban Tahyurtlular.

Ama mesele vatan olunca, onur olunca delikanlı, kükremiş bir aslan nesli Tahyurtlular.

Güz’ün hazanını,   zemherinin ayazını, kışın soğuğunu kar’ını, baharın çepelliğini, yazın sarı sıcağını, yoklukları, acıları sofrasına dürümüne katık eden Tahyurtlular.

Geride bırakılan hatıralara, Tahyurtluluk ruhuna hiçbir zaman leke sürmemiş – sürdürmemiş, gölge düşürmemiş, söz söyletmemiş,

Yediden Yetmişe, Kadınıyla Erkeğiyle fedakar Tahyurtlular…

 

Selam olsun, Tahyurt’umuza…

Selam olsun O’nun mert Evlatlarına…

Selam olsun O’nu yaşayan ve yaşatanlara…

 

 
Bayram YILMAZ

www.tahyurt.com
 

Ağaçlandırma Çalışmaları

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol