1111 (şimdiye kadar 2 posta)
| | tahyurt dağlarına çıksam
çiğdem çiçek toplasam
suyuna toprağına doysam
ne güzel olur
tahyurt dağlarına çıksam
tüm dertlerimi unutsam
toprağını avuçlasam
ne güzel olur
kürşat yılmaz |
| | |
duydunuzmu dostlar (Ziyaretçi)
| | sivasın yolları taşınan dolmuş
çiğdem ektiydim birden solmuş
sevdiğim yar altınyaylaya hayran olmuş
duydunuzmu dostlar
sivas eline yaz gelmiş
madımaklar toplanıp bitmiş
alıç her derde derman imiş
duydunuzmu dostlar
kürşat kuzukulağı toplayı vermiş
güzeller yemlik toplayıp yeyi vermiş
karamık,alıç yemeyen hasta olu vermiş
duydunuzmu dostlar
kürşat yılmaz
|
| | |
tahyurt köyünün (Ziyaretçi)
| | pınarlarının suyunu içmişim
havasını ciğerlerime çekmişim
kışın ayazında titremişim
tahyurt köyünün
toprağına ayağımı basmışım
camisinde namaz kılmışım
çiğdemini navruzunu toplamışım
tahyurt köyünün
8 sene okulunda okumuşum
dağında taşında hayat bulmuşum
mayısta açan çiçeklerini yolmuşum
tahyurt köyünün
kürşat yılmaz |
| | |
ne dersiniz dostlar (Ziyaretçi)
| | saz çalmasını bilsem
türkü söylemesini öğrensem
sevdiğim kızı söylemesem
ne dersiniz dostlar
her gün çok gülsem
sivastan dışarı gitmesem
şarkışlaya kin beslesem
ne dersiniz dostlar
çocuk gibi ağlasam
sivas dağlarının taşını toplasam
kürşatı taşa tutsam
ne dersiniz dostlar
|
| | |
anladım gardaş sevdalısın (Ziyaretçi)
| | güzel görsen bakmıyorsun
yemek bile yemiyorsun
kara kara düşünüyorsun
anladım gardaş sevdalısın
almış kağıt kalemi şiir yazıyorsun
kimse ile konuşmuyorsun
boynun bükük oturuyorsun
anladım gardaş sevdalısın
birini bekler gibi camdan bakıyorsun
dertli dertli türkü söylüyorsun
bu halinle insanları acındırıyorsun
anladım gardaş sevdalısın
kürşat yılmaz |